Tüberküloz, ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Her yıl ocak ayının ilk pazar günü başlayarak bir hafta süresince kutlanan Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası, toplumda bu hastalık konusunda bilinç oluşturmayı hedefliyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz basili ile enfekte durumda. Ancak, bu kişilerin beşte biri aktif hastalık geliştirme riski taşıyor. Dünya genelinde 2021 yılında yaklaşık 10,6 milyon yeni tüberküloz hastası tespit edilirken, bu durum 1,6 milyon ölümle sonuçlandı. Bulaşıcı hastalıklar arasında, COVID-19’dan sonra en yüksek ölüm oranına sahip olan tüberküloz, hava yoluyla ve damlacık yolu ile bulaşmaktadır.

Tüberküloz, başta akciğerler olmak üzere diğer organları da etkileyebilir. Hastalığın en belirgin belirtileri arasında uzun süreli öksürük, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık ve kanlı balgam yer almaktadır. Hastalığın tanısı, akciğer grafisi ve balgam tetkikleri ile konulmaktadır. Tanı konulduktan sonra, hastaların hızla tedaviye başlanması ve temaslıların taranması gerekir.

Hastaların, tedaviye başlandıktan yaklaşık bir ay sonra bulaştırıcılıklarının kalmadığı kabul edilmektedir. Yaklaşık altı ay süren tedavi sürecinde, hastalara verem savaş dispanseri tarafından gerekli ilaçlar temin edilmektedir. Toplumu bu hastalıktan korumanın en etkin yolu ise, hızlı bir tedavi sürecidir.

Kalabalık ortamlarda yaşayan ve çalışan bireyler için havalandırma, önemli bir korunma yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Farkındalık haftası boyunca, tüberkülozun önlenmesi ve tedavisi konusunda toplumda bilincin artırılması amaçlanmaktadır.