Marmara Denizi’nde Müsilaj Tehlikesi Devam Ediyor

Marmara Denizi, Ekim ayı sonundan itibaren yoğun bir müsilaj tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Kısa sürede bölgeyi etkisi altına alan müsilaj, deniz ekosistemine ciddi zararlar veriyor. Prof. Dr. Mustafa Sarı, bu sorunun çözümü için atıkların denize arıtılmadan bırakılmasının acilen durdurulması gerektiğini belirtiyor.

Deniz Ekosisteminin Korunması için Atık Yönetimi Şart

Prof. Dr. Sarı’ya göre, müsilaj; Marmara Denizi’nin yüzeyinden 30 metre derinliğe kadar etkili. Ayrıca Bozcaada, Gökçeada ve Saros Körfezi’nde de müsilajın yoğun olarak görüldüğünü ifade etti. Deniz ekosisteminin korunması amacıyla, atık yönetimine daha fazla dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Sarı, şu önerilerde bulundu:

• Denize arıtmadan atık bırakılmasına son verilmelidir.
• Çalışmayan arıtma tesisleri aktif hale getirilmelidir.
• Sanayi kuruluşları sıkı denetim altına alınmalıdır.

İklim Değişikliği ve Deniz Yüzeyi Sıcaklıkları

İklim değişikliği, deniz yüzeyi sıcaklıklarını artırarak müsilaj sorununu daha da karmaşık hale getiriyor. Marmara Denizi’nin mevcut yapısının değiştirilemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Sarı, ancak yanlış uygulamaların düzeltilmesiyle müsilajın önüne geçilebileceğini ifade etti. Deniz çevresinde yaşayan herkesin kimyasal kullanımını azaltarak denizin iyileşmesine katkı sağlayabileceğini belirtti.

Toplumsal Sorumluluk ve Bilinçlenme

Prof. Dr. Sarı, deniz ekosisteminin korunması için toplumsal bilinç ve sorumluluk çağrısında bulunarak, bireylerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini söyledi. Marmara Denizi çevresinde yaşayanların, ekosisteme zarar vermemek için kimyasal kullanımından kaçınmalarının önemli olduğunu vurguladı.

Sonuç ve Çağrı

Müsilaj sorununun çözümü, deniz ekosistemi için atılacak adımlara bağlı. Çevre kirliliğini azaltarak ve atık yönetimini iyileştirerek, Marmara Denizi’nin sağlıklı bir geleceğe kavuşmasını sağlamak mümkün. Uzmanlar, sürdürülebilir bir çevre için acil önlemler alınması gerektiğini yineliyor.