Hakan Doğukan Taşçı’nın ilk itirafları, sağlık sisteminin çöküşünü ve ciddi sorunlarını gözler önüne serdi. İstanbul’daki özel hastanelerde, gece saatlerinde çocuk yoğun bakımlarında doktor bulunmadığı iddia edilirken, bu durumun sonucunda hemşirelerin kritik kararlar almak zorunda kaldığı bildiriliyor.

Sistemin çeteler tarafından kontrol altına alındığını ve denetim mekanizmalarının çalışmadığını belirten Taşçı, sağlık hizmetlerinin kalitesizliğini vurguladı. Yenidoğan yoğun bakımda bir başka örnek ise dikkat çekici oldu. Burada, bir hemşirenin bir bebeği entübe ederek tedavi etmeye çalıştığı, ardından filmin doktora gönderildiği bildiriliyor.

Ancak, doktorun filmi inceleyerek bebeğin boğazında kalmış tüpü fark edemediği belirtiliyor. Hemşirenin de tüpün kısa kaldığı yönünde bir açıklama yaptığı ifade ediliyor. Bu durum, bebeğin akciğerlerine yeterli oksijen gitmediği anlamına geliyor ve hayatta kalıp kalmadığı bilinmiyor.

Taşçı, bu sorunları belgeleyerek mahkemeye sunmak istediklerini, ancak yetkililerin gerekli görmediğini aktardı. Sağlık sistemindeki bu “kokuşmuş düzenin” bir an önce düzeltilmesi gerektiği ifade ediliyor.